Roman, üç ana karakterin etrafında dönüyor; amcasının tecavüzüne uğramış, bir töre cinayetine kurban gitmek üzere olan 17 yaşındaki Meryem, hayattan hiçbir beklentisi kalmamış, teknesiyle amaçsız bir Ege yolculuğuna çıkan Prof. Dr. İrfan Kurudal ve askerliğini bitirip eve döndüğünde ailenin yüz karası amca kızını töre gereği öldürmesi gereken Cemal... Bu üç kişinin yolları kesişiyor ve özgürlüğe, mutluluğa doğru bir yolculuğa çıkıyorlar.
Bu kadar güzel konular seçip bir de bu kadar aşırı akıcı kitaplar yazan Livaneli’ye hayranım. Yine severek okuduğum, bana bir şeyler kattığını hissettiğim bir Zülfü Livaneli kitabıydı. Meryem’i okumak kalbimi kırdı. Onun o saf, masum halleri, yaşamaktan asla vazgeçmeyişi beni okurken çok etkiledi. Meryem benim için bir kitap karakteri değildi sadece, okurken onun duygularını, acılarını, düşüncelerini benliğimde hissettim. Kitap bittiğinde, yüzümde bir tebessüm oluştu ve sanki Meryem tam karşımdaymış gibi ona “Başardın, Meryem.” diyebildim.💖 Ayrıca toplumun farklı kesimlerinden seçilmiş diğer iki karakteri okumak da oldukça keyifliydi. Kardeşimin Hikayesi kadar mükemmel mi bilmiyorum ama bence okunması gereken bir kitap. Toplumun düşüncelerine ayna tutan, insanı etkileyen ve bir o kadar da akıcı olan Livaneli kitabı. Zülfü Livaneli okumayı seviyorsanız, bu kitabını da keyifle okursunuz diye düşünüyorum.🙆♀️
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder